Hakkımda

Fotoğrafım
durulur, dinginleşir... balıklara sırnaşır... serpilip, hırçınlaşır... rüzgarla oynaşır... dalgalanır... durulur... dinginleşir...

26 Aralık 2017 Salı

Salyangozlara ve kaplumbağalara saygılarımla

Hızlı olmanın bir beceri olarak sunulduğu modern dünyaya itirazım olduğunu, yaşamak için yavaşlamak gerektiğini, alınan derin nefeslerin de bunun başlangıcı olduğunu fark ediyorum.

Bir zamanlar derin nefes alın söyleminin içinin boş olduğunu düşünen ben şimdi bunun önemini kavradım...

Yaşamak..

Yaşadığımı hissettiren şeylere odaklanıyorum.

Nefesime...

Rüzgara...

Kuş seslerine...

Doğadaki dönüşüme...

Serin bir sabahta yüzünüzü usulca ısıtan güneş ışınlarına...

Oğlumun anlatmaya çalıştığı hayallerine...

Yediğim yemeklerin tadına...

Güzel bir çayın verdiği rehavete...

Yolda yürürken gördüğüm çiçeklere, kozalaklara...

İçimden geçenlere yer açmaya çalışıyorum(iç sesim konusunda hala çok çalışmam lazım)

12 Eylül 2017
Bir kapa hacminden daha çok madde aldıramazsın,
sağından solundan sızıp taşar.
Çok basınç uygularsan da patlar.
İşte o yüzden gereğinden çok anlayış da bir bünyeye çok.
Triplerin kıymet gördüğü,
içtenlik yerine yalnızca dilde kalan politikliğin işlevselliğinin tercih edildiği bu dönemde işin zor.
Herkeste ben buyum edaları..
Sen anlayışlı olup ne yapacaksın?
Konuş söyle gitsin.
Yanıltıyor insanlar beni.
"O aslında öyle biri değil, onun şöyle bir sıkıntısı var bu aralar" cümleleri de bir yere kadar.
Senin sıkıntılarını hiç ama hiç göremeyecek kadar kendi sıkıntısına odaklananlara yapacağın en büyük iyilik elini eteğini çekmek
Bu kendine de yaptığın bir iyilik aslında
Çünkü bu beyin kendi sıkıntısı varken de başkasınınkini düşünüyor
Beynini de kalbini de gereksiz çalıştırma
Boşver
Kes ipleri, sal gitsin, bundan sonrası seni ilgilendirmez.
Ne hali varsa görsün
Bak sen de yaşamına
Sana kıymet verenin elini bırakma, zor anında desteğini eksik etme, mutlu anında yanında zaten olmak isteyen bulunur. Sen kötü gün dostu ol. Ama sadece hak edene, değer verene, kıymet bilene.
Bu da buraya kendime yazdığım, kulağıma küpe olmasını dileğidim bir nasihat.
Nasihat başkasından gelince anlamlı olmuyor ama kendime nasihat iyi geliyor.
Bir değişimin habercisi!
İnsan böyle böyle kendini şekillendiriyor.

18 temmuz 2017

21 Ekim 2016 Cuma

Bir gün nasıl öldürülür

  • Plan yapmazsın.
  • Yataktan çıkmamak için direnirsin.
  • Sallana sallana kahvaltı edersin.
  • Ne giyeceğini düşünürsün, denersin beğenmezsin denersin beğenmezsin, bu döngü uzun süre devam eder.
  • Ne yapsam bugün acaba diye karar verene kadar zaten günün 4'te 3'ü gider.
  • Bilgisayarda ordan oraya savrulursun.
  • Fotoğraf albümlerine bakar durursun.
  • Araştırma yapma şevkin kabarır, ama yapmak gereken işler dışında kalan alakasız konularda mesela muz kabuğunun kullanım alanları gibi.
  • Karalama defteriyle haşır neşir olursun.
  • Aramadığım arkadaş ve akrabalarımı arayayım dersin, saatlerde telefonda muhabbet edersin.
  • Televizyonun başında saatlerce oturursun.
  • Deniz kabuğu koleksiyonunu yıkarsın.
  • ...
21 Ekim 2016

20 Haziran 2015 Cumartesi

samimiyet üzerine..

İnsanlar var ışık saçan...
İnsanlar var huzur veren...
İnsanlar var güven sembolü...
İnsanlar var bilgi üreten, paylaşan...
İnsanlar var saygı duymak taaa içinden gelen...
İnsanlar var eli öpülesi, hakkı ödenemeyen..

İnsanlar var yapış yapış, vıcık vıcık. Yüzünde sahte, iğreti bir gülümseme.Dilinde canım, şekerim, tatlım, balım kelimeleri her daim hazır. 

Karmaşa

 DÖRT D

Düşünce, duygu, davranış, dürtü
Düşünce diyor ki ben senin efendinim
Ne yapacağına düşünerek ben karar veririm
İstersen herşeyin çok güzel olacağını düşündürür seni mutlu ederim, istersem öyle kara düşünceler sokarım ki dimağına uçurumun kenarına gitmek istersin.
Duygu diyorki seni öyle bir coştururum öyle bir savururum,
öyle bir üzerim ki düşünecek halin kalmaz
Davranış diyor ki ben yaptıklarımla varım, her ikinize de hükmüm geçer, ey düşünce sen beni karamsar düşüncelere sürüklerken, ey duygu sen beni üzüntünün dehlizlerinde dolaştırırken  bir doğa yürüyüşüne çıkarım, içimde kelebekler uçuşur.
Bir ses de derki öff bir susun hem karnım aç, hem uykusuzum, işte bu dürtünün seni.

20 Haz 15

17 Ekim 2012 Çarşamba

Bırak be kadın.

Ve kapattım kapıların bazılarını. Girmek için kapıyı açan çok olunca çıkmak için de açan çok oluyor. İçerisi kalabalık, gürültülü. Çok kapı açılınca çok da giden oluyor, anladım. Yoruldum. Sen yaparsın, sen edersin, sen güçlüsün, sen aslansın, sen kaplansın dediler.Bunları diyenlerin çoğu da  güçsüz, beceriksiz olmanın lüksünü yaşadılar.
Bırak be  kadın,bırak, vazgeç, kapat, otur dinlen. Müziği aç, ruhunu dinginleştir.
Dalgalar durulunca geride kalanlar sana yeter...

17 Ekim 2012




İzleyiciler